20 Mart 2010 Cumartesi

Türk usulü çözüm..


Geçtiğimiz günlerde Rize Üniversitesi içerisinde halı saha yapmak için çalışmalar başlamış..İş makineleri kazmaya başlayınca 26.04.1986 da Çernobil Nükleer Santralinde yaşanan facianın kalıntılarına ulaşılmış..Radyasyondan etkilenen çayların daha önce çay fabrikası olarak kullanılan, şimdiyse bir üniversite yerleşkesi olarak faaliyet gösteren alanda, toplağın birkaç metre altına gömülü olduğu ortaya çıkmış..
Yapılan ölçümlerde alınan radyasyon değerlerinin, facia sonrasında yapılan ölçümlerde alınanların iki katı kadar fazla olduğu da tespit edilmiş..
Çayları gömmek için kullanılan granit taşlarının radyasyondan etkilenmiş olması nedeniyle yaklaşık 80 kamyon taş ayıklanmış ve çaylara dokunulmadan üzerleri tekrar radyasyonsuz betonla kaplanmış..
Rize Üniversitesi Rektörü ve Nükleer Fizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Nazmi Turan Okumuşoğlu: “Radyasyonu önlemeyi isterken buraya radyoaktif granit taşlarını dökmüşler. Granit taşında radyoaktivite fazladır. Herhalde bir yerdeki tünel inşaatı veya başka bir yerden çıkan malzemeyi doldurdular. Yaklaşık 80 kamyon malzemeyi kaldırttım. Yerine, alttaki radyasyonu yukarı geçirmeyecek yeterli kalınlıkta malzeme ve beton döktük.” bilgisini iletmiş..

Pekiiiii o kadar insanın kanser olmasına ve ülkemizde kanser ile ilgili çok ta bir çözüm olmadığı için ölmesine neden olan olaydan sonra, bu olaydan en fazla etkilenen iki tarım ürününden birisi olan çay neden olay mahalline gömüldü? Yıllar sonra bulunan çaylar neden bir şekilde imha edilmedi de yeniden gömüldü? Hem de bir eğitim kurumunun spor amaçlı yapılacak olan tesisin altına..

O zamanlar ekranlarda çay içip bir sorun yok bunda diyen, hatta radyasyonlu çayın daha lezzetli ve yararlı olduğunu söyleyen bakanlar, radyasyondan aynı şekilde etkilenmiş olan tonlarca fındığı yurtdışına ihraç etmeye çalışıp kısmen de başarılı olmuşlardı..İhrac edemedikleri fındıkları da tüm ülkede ilkokul, ortaokul ve liselerde dağıttırmak suretiyle tüketmişlerdi..

Her zamanki gibi kendi yöntemlerimizle hallettik bir problemi daha..
O çaylar nedeniyle üzerini toprakla örttüğümüz bir çok insan gibi o çaylarıda yine toprakla örttük..